Askerden Sonra Sigortalı Olanlar EYT’den Yararlanabilir Mi? Giriş: EYT ve Askerlik Durumu – Gündemdeki Sorular Son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ve bu konudaki belirsizlikler. Kimler EYT’den yararlanabilir, kimler yararlanamaz? Askerlik hizmetinden sonra sigortalı çalışanlar bu haktan yararlanabilir mi? İşte bu soruya geçmeden önce, önce EYT’nin ne olduğunu, neleri kapsadığını ve askerlikten sonra sigortalı olmanın EYT ile ilişkisini netleştirmek gerek. Çünkü bu konu, biraz kafa karıştırıcı olabilir. EYT, emeklilik için belirlenen yaş sınırına takılmadan, prim gün sayısını dolduran herkesin emekli olabilmesi hakkını tanır. Ama burada işler biraz karışıyor, çünkü asıl mesele, prim ödeme gün sayısının…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Geçmişe Bir Bakış: Tarihle “1 Adet”i Düşünmek Geçmişin izlerini takip ederken, bir günlüğüne durup “1 adet ne demek?” diye sormanın bile — hem dilin, hem toplumsal yaşamın, hem de düşünce biçimlerinin zaman içinde nasıl değiştiğini göstermede yol gösterici olabileceğini düşünüyorum. Bu yazıda “1 adet” ifadesine tarihsel bir perspektiften bakacak; bu küçük sayının arkasında yatan dilsel, toplumsal ve kültürel dönüşümleri kronolojik bir çizgide keşfetmeye çalışacağım. Adet / Âdet – Kelimenin Kökeni ve Tarihsel Dönüşümü Orta Çağ ve Osmanlı’da “âdet” Türkçedeki “adet” sözcüğü, Arapça kökenli olup “sayı, tane” anlamı taşır. Türk Dil Kurumu (TDK) açıklamasına göre “adet”: sayı ya da tane anlamında kullanılabilecek temel bir…
Yorum BırakBugün, sizi düşünmeye ve belki de biraz da sorgulamaya davet ediyorum. Herkesin bir şeyler bildiğini iddia ettiği bir dünyada, gerçekte ne kadarını doğru bildiğimizi gerçekten bilebiliyor muyuz? Bir yandan bilgiye erişimimiz artarken, diğer yandan yanlış bilgilendirme ve önyargılar da hızla yayıldı. Bu yazıda, bilimin ve doğru bilgiye ulaşmanın gücünü anlatan, özellikle gelecekteki dünyamızı şekillendirecek bir düşünme tarzı üzerine konuşacağız: yanlışlamacılık. Hadi gelin, bu kavramı derinlemesine keşfederken, gelecekteki etkilerini de birlikte tartışalım. Yanlışlamacılık: Bilimin Temel Taşı Yanlışlamacılık, kelime anlamıyla, bir iddianın yanlış olup olmadığını test etme sürecidir. Karl Popper tarafından geliştirilen bu felsefi yaklaşım, bilimin doğruluğunu kanıtlamak yerine, onu yanlışlayarak ne…
Yorum BırakSes Paneli Nedir? Hayatımızın birçok noktasında sesle çevriliyiz. Evde, iş yerinde, okulda, hatta dışarıda bile… Ama bir sesin nasıl duyulduğu, ne kadar net ve kaliteli olduğu, genellikle gözden kaçan bir detaydır. İşte burada ses panelleri devreye giriyor. Eğer bir ses stüdyosunda, konser salonunda ya da evde müzik dinlerken sesin berraklığını hissediyorsanız, büyük ihtimalle ses paneli kullanılıyordur. Ama ses paneli nedir, nasıl çalışır ve neden bu kadar önemlidir? Gelin, bu soruların cevaplarını merak uyandırıcı bir hikâyeyle keşfedelim. Ses Paneli ile Tanışmak Bir zamanlar, müzikle ilgilenen genç bir adam, stüdyosunun duvarlarında yankıdan rahatsız olmaya başlamıştı. Her ses kaydında, sesi kaydederken bir türlü…
Yorum BırakMerkez Bankalarının Temel Fonksiyonları Nelerdir? Ekonominin Savaşçıları Hepimiz bir şekilde merkez bankalarının etkilerini hayatımızda hissediyoruz. Para politikası, faiz oranları, enflasyon… Ancak bu kelimelerin ardında ne tür güçler olduğunu çoğu zaman tam olarak kavrayamayabiliyoruz. Merkez bankaları, ekonomik denetimin görünmeyen kahramanlarıdır. Onların aldığı kararlar, cebimizdeki paradan tutun da küresel ekonomilere kadar birçok şeyi etkiler. Peki, merkez bankalarının gerçekten ne gibi fonksiyonları vardır? Hadi gelin, bu soruyu daha yakından keşfetmek için küçük bir yolculuğa çıkalım. Merkez Bankalarının Temel Fonksiyonları: Arka Plandaki Güç Bir ekonomiyi yönlendiren pek çok faktör vardır, ancak merkezi bankaların görevleri genellikle herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çok önemli sonuçlar doğurur. Dünya…
Yorum BırakHadi gelin, cesur bir soruyla başlayalım: Hâkim, sanığa gerçekten ne sorar? Bu basit bir soru gibi görünebilir, ama aslında derinlerde yatan sorular, yargı sistemimizin işleyişine dair çok şey anlatıyor. Gerçekten, sanığın suçluluğunu ya da masumiyetini belirlemede bu sorular ne kadar etkili? Yoksa hâkim, aslında çok daha fazlasını mı sorgulamalı? Tüm bu soruları birlikte ele alırken, adaletin ne kadar “nesnel” olduğu ve “hakimiyetin” ne kadar “insani” olduğu üzerinde duracağız. Hâkim ve Sanık: Bir Karşılaşma, Bir Sorgulama Hâkimin Rolü: Tarafsızlık ve Adalet Öncelikle, hâkimlerin sanığa ne soracağına dair biraz duralım. Hukukta, hâkimin görevi adaleti sağlamak ve hukukun sınırları içinde kararlar almaktır. Hâkim,…
Yorum BırakDermason Kuru Fasulye: Gerçekten Lezzetli mi, Yoksa Sadece Popüler mi? Dermason kuru fasulye, yıllardır Türk mutfağının vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor. Ancak, bu kadar yaygın bir şekilde tüketilen bir ürünü sorgulamak da bir o kadar önemli. Sadece popüler olduğu için mi bu kadar çok tercih ediliyor, yoksa gerçekten mutfaklarda hak ettiği yeri mi buluyor? Gelin, bu fasulyenin gerçek değerini tartışalım. Dermason kuru fasulye gerçekten “iyi” mi, yoksa pazarlama stratejileriyle abartılmış bir ürün mü? Dermason Kuru Fasulye: Lezzet mi, Pazarlama mı? İlk bakışta, Dermason kuru fasulyenin lezzetli olduğu söylenebilir. Çoğu kişi, bu fasulyenin pişirildiğinde yumuşak, kolayca dağılan yapısını beğenir. Fakat, bu gerçekten lezzetli…
Yorum BırakAskeriyeye Eti Kaç Yıllık? Selam arkadaşlar — haydi birlikte düşünelim: Askeriyeye gönderilen et gerçekten taze midir, yoksa “kaç yıllık” bir hikâyeye dayanır? Bu soruyu gündemimize alalım ve askeri birliklerin kıdemli — ya da ihmal edilmiş — mutfaklarına dair perdeyi aralayalım. Tarihten bugüne, bugünden yarına uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz. Hazırsanız başlıyoruz. Tarihten Günümüze: Askeriye ve Etin Yolculuğu Eskiden, askeri birliklere kırsal üretim yapan köylerden taze hayvanlar gönderilirdi. Kasaplar sabah erkenden hayvanı keser, et kesildikten sonra hızlıca alana dağıtılırdı. Bu sistem, hem yerellik hem de tazelik demekti. Ancak nüfus arttı, ordular büyüdü, lojistik karmaşıklaştı. Saklama, depolama, otomasyon devreye girdi. İşte bu noktada…
Yorum Bırakİhracat Rejimi: Ekonominin Sözlü Anlatısının Toprakta İzleri Kelimenin gücü
Yorum BırakFındıkkıran Kaç Yılında Çıktı? Bir Klasiğin Zaman Yolculuğu Bir kış akşamında, elinizde sıcak çikolatanızla pencerenin önünde oturduğunuzu hayal edin. Dışarıda kar taneleri ağır ağır düşerken, içeride sahneden yükselen melodilerle büyüleniyorsunuz. İşte tam da bu an, dünyayı yüzyıllardır etkisi altına alan bir eserin, yani “Fındıkkıran”ın ruhunu anlatır. Peki bu büyülü bale ilk kez ne zaman ortaya çıktı, hangi koşullarda doğdu ve neden hâlâ kalplerimizi çalmaya devam ediyor? Fındıkkıran’ın İlk Sahneye Çıkışı Fındıkkıran, Pyotr İlyiç Çaykovski tarafından bestelenmiş ve ilk kez 18 Aralık 1892’de St. Petersburg’daki Mariinsky Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. E.T.A. Hoffmann’ın “Fındıkkıran ve Fareler Kralı” adlı masalından uyarlanan eser, dönemin sanat çevrelerinde…
Yorum Bırak