Celal Nedir? Bir İnsan Adından Daha Fazlası
Kayseri’de yaşıyorum, 25 yaşındayım. Herkes gibi duygularım bazen ağır gelir, bazen de hafifler. Sonra bir gün, bir isimle tanıştım. O ismin içinde, hayatımda hiç beklemediğim duyguları buldum. O isim, Celal. Ama bu sadece bir isim değil, bir anlam taşıyan, hayatıma dokunan bir anı. Bu yazıda, size Celal’in ne olduğunu anlatmaya çalışacağım, ama asıl amacım, Celal’in benim için neyi ifade ettiğini göstermek.
Celal’le İlk Tanışmam
O gün, her şey sıradan gibiydi. Sabah uyanıp kahvaltımı yaparken, aklımda yine o sıkıcı ofis işleri vardı. Ama bir mesaj geldi. “Sana Celal’i tanıştıracağım, hazır mısın?” diye yazıyordu arkadaşım. Kimseyle tanışmak istemediğim bir dönemdeydim. Kalbimde bir boşluk vardı, sanki her şey eksikti ve buna yeni bir insan eklemek istemiyordum. Ama yine de merak ettim, Celal kimdi? O an, “Bu da bana yeni bir kafa karışıklığı ekler mi?” diye düşündüm. Ama hayatta bazen böyle işler olur, bir şeyler içinde hissettiğiniz eksikliği tamamlamak için gelir ve sizi şaşırtır.
Celal’i İlk Gördüğümde
İlk tanıştığımızda, Celal’in gözlerinde bir şey vardı. Ne diyeceğimi bilemedim. O kadar sakin, o kadar derin bir bakışı vardı ki, bir an için kelimeler kayboldu. Ama sadece o kadar değildi. Gözlerinin içinde bir şey vardı, sanki bütün dünyayı sırtında taşıyor gibiydi. İçimden “Bu adam ne düşünüyor?” diye sordum. Zamanla öğrendim ki, Celal kimseye güvenmekte zorlanıyor ve ben de onu anlayabiliyordum. O an, kendimi ona bağlanmış gibi hissettim. Bir insanın, bir başkasına güvenmeye başlaması, bazen tam anlamıyla bir devrim gibidir.
İlk başta soğuk ve mesafeli görünse de, Celal ile her konuştuğumda, içimdeki duygular bir şekilde değişiyordu. Ne zaman onunla konuşsam, heyecanla karışık bir huzur hissediyordum. O sakinlik, bana sürekli olarak sabırlı olmayı hatırlatıyordu. “Hayat acele edilerek değil, sabırla yaşanır” derdi. İlk başta bu cümle bana sadece sıradan bir öğüt gibi gelmişti. Ama zamanla o kadar çok şey öğrenmeye başladım ki, bir cümlenin insana ne kadar derin bir etkisi olabileceğini fark ettim.
Celal ve Duygularımın Değişimi
İçimdeki duygular, Celal’le tanıştıkça değişiyordu. Bir yanda, hayal kırıklıkları, kırık dökük umutlar vardı. Diğer yanda, yeni bir başlangıç yapmak, eski hatalardan ders çıkarmak vardı. Celal bana, hayatta olan şeyleri sadece görmek değil, onlara farklı açılardan bakmayı öğretmişti. Bir gün, çok sinirliydim. Bir sorunum vardı, çözmek için uğraşıyordum ama bir türlü başarılı olamıyordum. Celal, sadece “Bir şeyin üzerinde bu kadar yoğunlaşma, biraz dur, sakinleş ve gözlerinin önündeki küçük detayları fark et” demişti. O an, hayatımda kaçırdığım ne kadar çok küçük şey olduğunu fark ettim. O kadar karmaşık düşünüyordum ki, basit olanı görmüyordum.
O an, tam da Celal’in söylediklerini düşünürken, aklıma bir şey geldi: Bu kadar yoğunluk içinde, neyi kaybettiğimi bilmiyordum. Celal’in sakinliği, bana hayatın telaşında kaybolmamam gerektiğini hatırlatıyordu. Bu, o kadar derin bir şeydi ki, içimdeki o huzursuzluk birden kayboldu. İşte, Celal bana tam olarak bunu öğretmişti: Her şeyin anlamı, bazen durmak ve etrafına bakmaktır.
Celal’in “Sözleri” ve Hüzünlü Bir Anı
Bir akşam, Celal ile bir kafede otururken, bana çok derin bir soru sordu: “Hayatta seni gerçekten mutlu eden şey nedir?” O an şaşırdım, çünkü yıllardır neyin beni mutlu ettiğini düşünmemiştim. Genelde gündelik işler ve olaylar arasında kaybolmuşum. O soruyu sorarken, Celal’in gözlerindeki hüzün, bana bir şeyleri hatırlatıyordu. O kadar basit ama o kadar derin bir soru… Hayatta mutlu olmanın ne demek olduğunu düşündüm. Celal bana hep şöyle derdi: “Bazen mutluluk, bir anlık bir his değil, küçük birikimlerin sonucudur.”
O an, mutlu olmak için bir hedef koymak gerektiğini fark ettim. Ama her şeyin bir anda gerçekleşmeyeceğini de öğrendim. Hayat bir süreçti ve bu süreçte, her anın tadını çıkarmak, gerçekten önemliydi. Celal’in bana öğrettiği bu ders, hayatımda bir dönüm noktası oldu. Her şeyin ardında bir anlam olduğunu görmek, bazen o anlamı bulmak, belki de hayatın en büyük başarısıydı.
Celal’in “Hikayesi” ve Sonrası
Bir gün, Celal’le yaptığımız bir konuşma aklıma geldi. “Bir insan, başkasına değer verdiğinde, ona sadece zamanını değil, duygularını da verir. O yüzden seninle tanışmak, benim için çok kıymetliydi” demişti. O zaman anladım ki, Celal’in hayatımdaki yeri, sadece bir arkadaş olmanın ötesine geçmişti. O, bana hayatı daha sakin, daha anlamlı bir şekilde yaşamayı öğreten biri olmuştu. İyi ki tanımışım, diye düşündüm. İçimde, bir boşluk değil, dolu bir kalp vardı. O boşluğu dolduran şeyse, sadece bir isim değil, bir anlamdı. O anlam da, Celal’di.
İşte, Celal’in ne olduğunu anlatırken hissettiklerim tam olarak böyle. Sadece bir isim değil, hayatıma dokunan bir anlam. Belki de bazen insanların bize öğrettiği şeyler, onların isimlerinden çok daha fazlasıdır. Celal, benim için bu anlamı taşıyan bir isim. Kim bilir, belki siz de bir gün hayatınıza böyle birini tanıdığınızda, “Celal”i bir insanın kimliğinden çok, kalbinizdeki bir anlam olarak hatırlayacaksınız.